son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
benden uzak allah a yakin ol (2) ...
sanal ortamdaki bu tür muhtelif "mekan"larımız bizi "ciddi" anlamda "bağ"lamaz. ama nedir? şudur: burası türlü türlü yerlerden türlü türlü insanların oluşturduğu küçük bir dünya prototipi. burada: yalnız bu mekanda görüştüğümüz kişiler vardır, sadece bu mekandan öğreneceğimiz hadiseler vardır. buna benzer "vampircik'e has iş, oluş, eylemler vardır bizim için. ezcümle; bir noktada spesifiktir bizler için ve uzun bir zamandır gelir, oturur, halleşir, kızar, bağırır, cümle kurarız. lakin; son dönemlerde sözlükte çok alanen görülebilen küçük çaplı da olsa bir çatışma var. sol framede belli bir kesimin -özellikle mütedeyyin- hassaslarına ilişen tahrikkar başlıklar açıldı. başlıklara "sadece kendi görüşlerini" yazmaktansa ötekine laf sokmayı yeğledi bir takım kişiler. insanlara "bidon kafalı" demediler okudukları yazarlar gibi ama et beyin dediler mesela. biz moderniz diye öksürüklerini hoparlöre de bağladılar. sonuç; dünyanın bunlar gibi bütün modern, çağdaş, sosyal -bunun gibi büssürü laf salatası sıfatları sayabilirim- kişileri bir yana "gambito" bir yanadır.
(bkz: bazarov) *
kitaba ismini veren şiir; " göğü kucaklayıp getirdim sana kokla açılırsın solmuşsun benzin sararmış yorgun bir işçinin yüzüne benziyor yüzün öyle bükük bakma bana çam kolonyası getirdim sana kentli dağlıların haklı sevdasını bolu ormanlarından çarpan bir koku sanki köroğlunun ter kokusu aman kokusu, billah kokusu canlarım, canım benim üzme kendini bu kadar sana umudu öğretmeyenlerin suçu mu var bak yeryüzü ne kadar geniş ne kadar dar dur akıtma gönlüm yaşını gözünden öpecek bir yer bırak oy bana en yakın bana en uzak sevgili yar hasretine vur beni giyecek çamaşır getirdim sana adettir diye değil, sevdim diyedir bağışla, eski biraz bedenim uygundur diye bedenine elimle yıkadım, ütüledim elma ağacında kuruttum günler sarmal bir yay gibi bunu unutma bahar annemizin yemenisindeki solgun çiçektir bunu unutma seni ben her yerinden öperim bunu unutma kadere inansaydım sana inanırdım düşürmem sigaramın ucundaki külü ben öyle kırık bakma bana caddeler nasıl da genişliyor sana bunu söyleyecektim bileyli bir makas vardı yanımda sana bunu söyleyecektim hadi kes büyüyen tırnaklarındaki kiri sana bunu... oyy nasıl söyleyebilirim deliren sevdamızın kısrak huyunu elimi tut tuttururlar, o kadarına izin verirler kahreden bir ayrılığın çılgınlığı değil bu bir isyanın kelepçeleşmiş resmidir parmaklarımız sen içerde ben dışarda oyyy mahpusluk mahpusluk "
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |